9/11/2008

Geçmiş-Gelecek

Peki sen beni unuttun mu?

Sormak istemiyordum ama elimde olan bir şey değil..En son ağladığım gün de sormuştum kendime. Unutuyorsun yüreğinin derinliklerinde hissettiğin insanı bir çırpıda. Ne bir soru ne de bir cevap bulmadan içinde. Sorgusuz sualsiz. Bir nevi yargısız infaz. Çabuk alınan bir karar veya çevrendeki etmenlerden ötürü yanlış söylenen birkaç söz. Değer mi peki? Hiç sanmıyorum..

Unutmak mı zor unutulmak mı? Unutulmak tabii ki. Kayboluyorsun çünkü. Takmıyorsun karşındakini. Onunla iletişimi kesiyorsun ve başkalarına yöneliyorsun. Onlara ilgi duyuyorsun onlarla konuşuyorsun. Peki geride bıraktıkların ne olacak? Geriye dönüp uzun uzadıya baktın mı hiç? Ne kadar sürdü bakman? Belki de korkmuşsundur geçmişin tozlu raflarından..Veya geleceğin sana daha umutla gülümsediğini düşünmüşsündür.

Gelecek sana her zaman gülümser. Umut denilen saçma kavram seni sarmalar. Sana polyanna mantığıyla yaklaşır. Ağladın her vakit ileride olacak güzel şeylerin hayalini kurmanı sağlar umut denilen saçma şey. Ve aslı nedir bunun biliyor musun?

Saçmalık..Sen de çok iyi biliyorsun bunu. Geçmişini düzene sokmadan geçmişindeki karanlık insanları hatırlamadan onları anmadan geleceği kuramazsın. Sen yanından ayırmadığın insanları geçmişe gömüp, karşına çıkan diğer basit insanlarla devam edersen elbet bir gün geçmişin sana tokadı basar. O tokadın acısını etrafındaki basit insanlar bile anlayamaz. Ağladığın her an etrafındakiler gözyaşlarını silemez.

Nefes almasını bil. Nefes aldığın zaman içine dolan havayı yaşa hisset..Nerede olduğunu bil olduğun yere saygı göster. Unutmak için değil yeniden kazanmak için yaşa. İlla gitmek istiyorsan buralardan..İlla uzaklaşmak istiyorsan bu kaosun bitmişliğin çaresizliğin içinden..Sende unuttur kendini..O zaman anlarsın geçmişle yüzleşme vaktidir. İşte o zaman anlarsın gelecekte karşına bir bok çıkmayacak böyle kaçarak..


03.02.2008

00:37

Hiç yorum yok: